Gençliğin İlk Sömürüsü: Gerontokrasi
Önce “Gerontokrasi” kelimesinin anlamı ile yazımıza başlayalım.
Gerontokrasi: Yaş bakımından, toplum içerisindki en yaşlı bireylerin hiyerarşik anlamda en üst üzeyde bulunması ve bu kişinin iradesine tabiyettir. Siyasi bir yönetim biçimini ifade etmenin yanında sosyolojik bir olgu olarak, soy bağımlı bir toplulukta başat unsur olmayı ifade eder.
“SU KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN”
Günlük hayatımızda, defalarca kez karşılaştığımız, gençliğin bir problemi haline gelen gerontokrasi, aslında hiyerarşik anlamda aynı olduğumuz bireylerin, yaşlarından dolayı bizden hiyerarşik anlamda üstün kabul görülmesidir. Bu yaşadığımız evde, çalıştığımız işyerinde bile karşımıza çıkmaktadır. “Evde küçük olan kardeşin markete gitmesi” ile hayatımıza girer ve bu şekilde hayatımızın her tarafında, yaşamımızın her noktasında önümüze çıkar. Ataerkil düşünce sisteminin toplum idaresinde ki şekline bürünür. “küçük olanın markete gitmesi” ile hayatımıza giren bu tanım, “akademik-demokratik” taleplerimizde, “önce okulunu oku, büyü daha sonra bu işleri yaparsın” sözlerine evrilerek devam eder.
Ne istediğini bilen gençlik, gerontakrasinin boyundurluğu altında kalmadan özgün koşullar ve rolleri üstlenerek amacına ulaşabilecek niteliğe sahiptir. 68 kuşağında, gördük ki gençlik, büyük bir çoşku ve mücadele azmiyle üniversitelerden taşmış, savaş alanlarına kadar öncü bir ruhla ilerlemiştir. “Yaşlı” olan kişinin, tecrübesini dinleyerek hareket etmektense, onun söylediğini “doğru” kabul etmek zorunda kalarak ilerlemek düşünme özgünlüğünü ve yeni fikirlerin-davranışların-olguların ortaya çıkmasını engellemektedir. Bu tutum gençliği, üretme ve özgün koşullarla tek başına mücadele etme noktalarında yoksun bırakmaktadır.
GENÇ İŞÇİNİN SORUNU: GERONTOKRASİ
İşçi gençliğin, patronlar tarafından sömürülmesinin yanında, hiyerarşik anlamda aynı olduğu, işe giriş tarihinin hatta aldığı maaşın bile aynı olduğu bir zamanda, zaten enerjik anlamda yanında çalışan bireylerden daha çok sömürülüyorken onu bir de “Gerontokrasi” hiyerarşisinde sömürmek. ..Ülkemizde, harçlığını çıkarmakla, ailesine bakmakla ve bilimum birçok sebepten ötürü çalışmak zorunda kalan genç işçiler, çalıştıkları yerlerde, “depodan mal çıkarılacak”, “çalışma alanı temizlenecek” gibi nedenlerle, hiyerarşik anlamda aynı olan çalışanlar içinde, bu işleri de yaparak sömürü halkalarına bir halka daha eklemektedirler. Hayatımıza “Markete sen gideceksin” sözüyle giren Gerontokrasi, çalıştığımız yerlerde de “mesai bittikten sonra, buraları da sen toplayacaksın” sözüyle evrimleşerek, sömürü halkalarını genişleterek hayatımızda ki konumunu arttırarak bizimle birlikte yaşamaya devam etmektedir! Gençler ve genç işçiler bunları yapmak zorunda değildir. Üstüne vazife olmayan işleri, sırf yaşından dolayı omuzlamak zorunda değildir! Gerontokratik baskılara teslim olmak zorunda değildir!
Genç işçiler, gerontokratik baskılara, sömürülmeye karşı örgütlenmek ve kolektif bilinci hakim kılmaya çalışmalıdır!
(YDG’li bir Genç İşçi)